28 Mayıs 2015 Perşembe

Oda




Güneş çoktan batmış ama kapısı kapanmamış kapımızın.
İçeriye dolan hafif bir aydınlık, hissettirmiyor bile kendini.
Hemen baş ucumuzda yanan loş ışık dışında kimsesiziz.
Nereden gelir bilinmez, kulaklarımızda bir şarkının tınısı.
Yatağımın çarşaflarının kırışıklığına sebep sensin.

Duvarda dört bir köşede parmak izlerin.
Sağ yanağında duvarın soğukluğu.
Terliyorum ben yine.
Süzülüyorum kirpiklerinden bir nefes gibi.
Belimde bacakların için ayrılmış bir çukur.
Bileklerin avuçlarıma hapsolmuş.
Ulaşırken biz sonsuzluğa.
İçimizdeki maviler yok olmuş.